Examples of using "Affaire" in a sentence and their turkish translations:
- Kelepir.
- Anlaştık o zaman.
O, benim meselemdir.
Bu bir zevk meselesi.
Bu kişisel bir mesele.
Bir anlaşma yapmak için istekli misiniz?
Bu garip bir vakaydı.
Ben davadan umudumu kestim.
- Bu başka bir olay.
- O başka bir mesele.
Bu karmaşık bir soru.
Bir kelepir aldım.
Bu iyi bir anlaşma.
Bu kirli bir iş.
Ben bir iş sahibi olmak istiyorum.
Bu büyük bir anlaşma.
O, o konuda sana nasihat edecek.
O, o konuda ona öğüt verdi.
Ne iş için geldin buraya?
Tamamen farklı bir konu için,
O benim kendi işim.
O, korkunç bir olaydı.
Teknik meselesi.
İnternet ciddi bir iştir.
Onun üstesinden geldim.
Bu özel bir konu.
- Pazarlık yaptık.
- Biz anlaşmaya vardık.
Böyle bir şey yok.
O iş onu ünlü yaptı.
Bu benim işim değil.
Bu kişisel zevkinizle ilgili bir soru.
- O onun işi değildir.
- Onu ilgilendirmez.
- Bundan ona ne!
Bu oldukça ciddi bir şey.
Bu gerçek bir kelepir.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
Bu tamamen farklı bir konu.
Bu gerçekten önemli bir iş.
Bu sorunun seninle bir ilgisi yok.
Önemli bir konu olarak kabul edilir.
Yani mevzu çok büyüktü.
Ama devamında bu davayı biz kazandık
İşini geliştirmeyi planlıyor.
Tercih zevk meselesidir.
Bu büyük bir anlaşma.
Bu, parkta yürüyüş değildir.
Bir dolandırıcı ile ilişkin vardı.
Kendi işimi işletiyorum.
O iyi bir anlaşma gibi görünüyor.
Bu kesinlikle özel bir mesele.
Bu elbise iyi bir kelepir.
Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
O iş beni ilgilendirmez.
Benimle yüzleşeceksin!
Bu konuda daha fazla bilgiye ihtiyacım var.
Acil bir konu hakkında seninle konuşmam gerek.
Kendi işine başlamayı ciddi şekilde düşünüyor musun?
- O onun işi değildir.
- O onun işi değil.
Mükemmel bir iş kurdu.
O, o meseleyle uğraşıyor gibi görünüyor.
O bu konuya önem vermektedir.
O, bu ülkenin iç işidir.
Sen ve ben bir pazarlık yaptık.
- Bizimle mutabık kaldın.
- Bizimle anlaşmaya vardın.
Bu o kadar büyük bir anlaşma değil.
Sıkı bir gemi işletiyorum.
Sanırım uzlaşmalıyız.
Onun işinde başarılı olacağını düşünüyorum.
Konuyu bugün tartışalım.
Bu saat gerçek bir kelepir.
- Biz bu konuda tamamen masumuz.
- Biz bu konuda tamamen suçsuzuz.
Bir işi yönetmek için yeterli yeteneğe sahip.
İlgilenmek için işim vardı.
O konu ile ilgili onun tarafından ona nasihat edildi.
Çantayı polise bırakın!
Sen hiç mahkeme davasında tanık oldun mu?
davası tamamen düştü.
Bu başka bir olay.
Konu bana birçok uykusuz gecelere mal oldu.
Davadan vazgeçemem.
O davayla bir ilgim yok.
Bu aşırı bir durum.
Onlar çok önemli bir konuyu tartışıyor görünüyordu.
Bu konudaki işbirliğiniz büyük oranda takdir edilecektir.
Bu son derece bir yerçekimi sorunudur.
İçmekten vazgeçmek kolay bir iş değildir.
Bu işle ilgili değilim.
Bu istisnai bir durumdur.
Bu konuda nasıl devam edeceğinizi bilmek istiyorum.
Bu iyi bir anlaşma.
Bütün bu olay iğrenç kokuyor.