Examples of using "Point" in a sentence and their turkish translations:
Hikayenin sonu.
Nokta eksik.
- Hiç köpük yok.
- Hiç köpüklü bira yok.
Bu son derece önemli bir konu.
Böylece nokta nokta tüm beyni tarayabiliriz.
Bu senin güçlü yanın.
Ben konuyu vurguladım.
Güzel bir noktaya parmak bastın.
Ne kadar iyisin?
Bu kadar.
Burada ortak olan şey,
Asıl önemli noktaya gelelim
Öldürmeyeceksin.
Bu önemli bir nokta.
hepsi bu.
Ne kadar önemli?
Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır.
gemi yolculuğunda bir noktadan başlayıp aynı noktaya gelmenin yöntemini ise
Ne kadar açsın?
Ne kadar iyi dans edebiliyorsun?
İş perspektifinden bakarsak
aynı noktada da olabilir
Bu patlamak üzere.
onu ne kadar sevdiğimizi göstermeye devam etmeye çalışıyyoruz
Bu benim bakış açım.
Hiçbir dikiş gerekli değildi.
Kendimden nefret etmiyorum.
Bu başlangıç noktası.
O, konuyu açıkça belirtmiştir.
O gitmek üzere.
Gitmek üzere.
O, yola çıkmak üzere.
Onlar ayrılmak üzereler.
Onlar başlamak üzereler.
- Fikrini açıkça anlattın.
- Ne demek istediğini yeterince anlattın.
Bakış açınızı anlayabiliyorum.
en azından bir komedyenin bakış açısından.
İnsanlara davranışlarını değiştirtmek istiyorsanız,
Ama kilit nokta şu:
Hikâyenin en alçak noktası.
Tam gitmek için ayaklanmışken...
Şu anda geldiğimiz noktada...
Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.
Kuşlardan bazıları uçamadı.
Matematik onun zayıf noktasıdır.
- Tom burada bir fikri var.
- Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.
- Tom'un bu konuda haklılık payı var.
Bu konuda haklısın.
Şarkı söyleme onun güçlü noktasıdır.
Hassas bir noktaya değindim mi?
O ne kadar iyi?
O ne kadar iyi?
Gözden geçirelim.
Bu cümlede fiil yok.
Tom'u ne kadar seviyorsun?
- Tom'u aramak üzereydim.
- Tom'u arayacaktım.
Yola çıkmak üzereydim.
Kartal yere inmek üzere.
Onun bakış açısı sınırlıdır.
Gerçekten o kadar cahil mi?
Biz bu konuda hemfikiriz.
- Senin bu konudaki görüşün nedir?
- Bu konuda görüşün ne?
O benim sıram değil.
- Bu konuda konuşmaya hiç gerek yok.
- Bunun hakkında konuşmaya gerek yok.
O ayrılmak üzere.
Su yoksa, hayat da yoktur.
Bunun ne kadar ciddi olduğunu anlıyor musun?
Biz sadece seni aramak üzereydik.
Nasıl bu kadar kör olabilirsin?
Ben sadece seni aramak için gelmek üzereydim.
Seni ne kadar incittiğimi biliyorum.
- Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
- Bu noktada seninle aynı fikirdeyim.
Sadece ondan hoşlanmıyorum.
O sizin bakış açınıza bağlı olabilir.
Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.
Ağlayacak gibi görünüyorlardı.
size sunduğum şu bakış açısını en azından dikkate alırsınız,
Kırılganlığı görüyorsunuz, değil mi?
durumun ciddiyetini anlayabiliriz.
Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak
Hayatın dönüm noktalarında,
o zaman bakış açınız değişmez --
Peki Machiavellian görüşü nedir?
ve bu yeni bakış açısıyla
Tam bir daire çizmiş olduk.
girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor
O, ayrılmak üzereydi.
Onun görüşü oldukça mantıklı.
O başlamak üzereydi.
- Gitmek üzereler.
- Onlar gitmek üzereler.
Sonbaharın eli kulağında.
Uçak kalkmak üzeredir.
O, dışarı çıkmak üzereydi.
Uçak kalkmak üzereydi.
G noktamı nasıl bulabilirim?
Merhaba, Source_VOA!