Examples of using "Pire " in a sentence and their turkish translations:
O gittikçe kötü oluyor.
Durum gitgide daha da kötüleşti.
En kötüsünden korktum.
Bugün daha kötüydü.
En kötüsünden korkuyorduk.
Hava gittikçe kötüleşiyor.
En kötüsü bitti.
- Sen Tom'dan daha kötüsün.
- Tom'dan betersin.
Her şeyin daha beteri de vardır.
Bu en kötüsü.
daha da kötüleri olmakta,
En kötüsünü bekliyordum.
En kötüsü oldu.
Bu öncekinden daha kötü mü?
Bu başka her şeyden daha kötü.
Ben çok daha kötüsünü gördüm.
Gelecek yıl daha kötü olacak.
Daha kötüsünü bekliyordum.
Sorun daha kötüydü.
Kendini en kötüsüne hazırla.
En kötüsü için hazır olmalısınız.
Düşündüğümden daha kötü.
Sandığından daha kötü.
Olabilecek en kötü şeyi düşünelim.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
En kötüsü geride kaldı.
Daha kötü olabilirdi.
Tom en kötüsü için hazırlandı.
En kötüsünü beklemek zorundayız.
En kötüsü için hazırlanıyorum.
En kötü kabusun ben olacağım.
Biz en kötüsünü varsaymalıyız.
En kötüsü için hazırlan.
En kötüsü için hazırız.
En kötü muhtemelen bitti.
Bu hepsinin en kötüsüdür.
Tom'dan betersiniz.
Düşündüğümden bile daha kötüdür.
En iyiyi umut et; en kötüye hazırlan.
Sınıftaki en kötü öğrenciydim.
Bugün hava dünkünden daha kötü.
Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.
Daha da kötüsü,
İyi veya kötü
O kendisinin en kötü düşmanıdır.
En kötüsü için hazır mısın?
En kötü ihtimalle, ortalama bir puan alacağım.
En kötüsüne hazırım.
En kötüsü daha sonra gelir.
Olabilecek en kötü şeyi düşünelim.
Ondan daha kötü bir şey yoktur.
Henüz en kötüsü gelmektir.
Bu çok daha kötü olabilir.
Daha kötüsü olabilirdi.
En kötüsü için kendinizi hazırlamalısınız.
Tom, onun kendi en büyük düşmanı.
En kötüsü için hazırlıklı olmamız gerekiyor.
O şimdiye kadarki en kötü filmdi.
Kötü bittiğimizi düşünüyorum.
Yapabileceğiniz en kötü şey budur!
Fakat daha kötüsü, doktorum beni oturttu
Bu daha iyi olabilir, ancak daha da kötüsü olabilir.
iyi ya da kötü yönde.
Yaşamımın en kötü günüydü.
En kötü ihtimalle vasat bir not alır.
Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.
Dan, Linda'nın en kötü kabusudur.
En kötüsü için hazırlanmak gerekir.
En kötüsünün bittiğini söylerdim.
Pohpohlayan bir arkadaş senin en kötü düşmanındır.
Annemlerle konuşmak en kötü kısımdı.
Hayatının en büyük hatası olacak.
Ya da çok daha kötüsü, yağmalar mı başlayacak?
Göründüğünden daha da kötüdür.
Şu andan itibaren işler kötüye doğru gidecek.
Bu şimdiye kadar yaptığım en kötü şey.
- Tom sınıfın en kötü öğrencisiydi.
- Tom sınıftaki en kötü öğrenciydi.
Ben daha kötü bir şey düşünemiyordum.
En iyisini umalım ama en kötüsünü bekleyelim.
Jessie Fransızcayı kötü; Almancayı daha da kötü konuşuyordu.
Durum sandığımızdan daha kötü.
- Durum düşündüğümüzden daha kötüydü.
- Durum düşündüğümüzden daha kötü.
Ben neyin daha kötü olduğunu bilmiyorum.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmdi.
Bu şimdiye kadar seyrettiğim en kötü film.
Olduğundan daha kötü gözüküyor.
En kötüsü için hazır olmalıyız.
Şimdiye kadar gördüğün en kötü dövme hangisi?
Yeni şefimizin eskisinden daha kötü olacağından süphe ediyorum.
Ama çoğu için alternatif daha kötü.
MCAT sınavını geçmeye hazırlanıyoruz, doğal bir afete hazırlanıyoruz.
- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
Durum bizim sandığımızdan daha kötü.
Tom şehrin en kötü kısmında yaşıyor.
Hiçbir şey savaştan daha kötü değildir.
Sağlığı kaybetmek para kaybetmekten daha kötüdür.