Examples of using "Personnelle" in a sentence and their turkish translations:
Bu kişisel bir mesele.
O, onun kişisel görüşüydü.
Bu benim kendi kişisel fikrim.
Kişisel hijyen çok önemlidir.
Bu sadece benim kişisel görüşüm.
Bu çok kişisel bir soru.
O sadece kişisel bir görüş.
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
Bu kişisel bir iyilik değil, değil mi?
Bunu çok kişisel almayın.
gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır.
Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
O, Tom için kişisel bir zaferdi.
O, onunla kişisel olarak ilgilendi.
Bunun hepsi benim kişisel kullanımım içindir.
Biz onun özel hayatı hakkında çok az şey biliyoruz.
Kendinize verdiğiniz değer, para miktarınızla belirlenmez.
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
Komite üyesi, özel hayatında bir dişçidir.
O, onun kişisel yaşamı hakkında hiçbir şey bilmek istemiyordu.
Bunu kendi deneyimimden söyleyebilirim
Böylesine kişisel bir soru sorduğum için lütfen beni affet.
Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik
Kişisel yaşamı hakkında çok bilgimiz yok.
Öz bakımda eksiklik bir depresyon belirtisi olabilir.
Soruma böyle bir kişisel cevap için çok teşekkürler.
Öyle ki bu adeta kişisel ve profesyonel kimliğim hâline geldi,
hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.
Size kişisel bir soru sormamın bir sakıncası var mı?
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.