Examples of using "Peinture" in a sentence and their turkish translations:
Yeni boyanmış.
Boya dökülüyor.
Dikkat! Islak boya.
Benim boyaya ihtiyacım var.
- Boyası çıkmış.
- Boya kalkmış.
- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.
Ellerim boya ile lekelendi.
Hiç vücut boyama denedin mi?
ve boya alacağız.
O duvarları boyarken
Magritte'nin bu eserinde,
aslında eseri, sadece ''Şömineden çıkan
Akrilik boya kullanın.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
Bu tablo bir sahtecilik.
O resim bir kopyadır.
Biraz mavi boyaya ihtiyacım var.
Islak boyaya dokunmayın.
Üzerinizde boya var.
Boya henüz kurumadı.
Elbiseniz ıslak boyaya dokunuyor.
Duvar boya ile kaplıydı.
O resimlerden iyi anlar.
Boya yoktur.
- Duvarın boyası dökülüyordu.
- Duvarın boyası atmıştı.
Onun hobisi resim yapmaktır.
Çitin boyanmaya ihtiyacı vardı.
O, ressamlık için yeteneklidir.
O resim yapmaya düşkündür.
O resim ile duvarı kapladı.
Paris'te resim okumak istiyorum.
Her tarafı beyaz boya ile kaplandı.
Boya kuruyor.
El Greco'nun bu resmi, ''Tapınağın Saflaştırılması'',
Rembrandt tarafından bu tablo bir sanat eseridir.
Resim eğitimi almak için Fransa'ya gidiyorum.
Tom'un modern resme yeteneği var.
Tabloyu almak için yeterince zengin.
Onun resim yapmaya yeteneği var.
Katedralin tavanında dini bir resim vardı.
Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.
Bu kapının boyanmaya ihtiyacı var.
Bu ev boyanılmalı.
Erkek kardeşimin resim için doğuştan yeteneği var.
Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim
Bu resim kimin tarafından yapılmıştır?
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
Onun soyut resme karşı güçlü bir önyargısı var.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.
Fakat bu tablonun tek özelliği bu da değil
Çocuğun gömleğinde bir boya lekesi var.
Tablo istediğin fiyata değmez.
- Ressam, resim çalışma amacıyla Paris'e gitti.
- Ressam resim eğitimi amacıyla Paris'e gitti.
Fazla paramız olmamasına karşın ben bu resmi satın almak istiyorum.
O, oturma odasında yüce İsa'nın bir resmine sahip.
Bir hobin var mı. Örn. resim?
Bir tablodaki bir gül genellikle aşkın sembolüdür.
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.
O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
Bu çok güzel bir resim.
Boya için bir odayı hazırlama süreçte en önemli adımdır.
O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.
- Evin boyanılmalı.
- Evinin boyanması gerek.
Ama küçük yaştan itibaren resime olan yeteneği onu başka yerelere taşıyacaktı
Kapının üzerinde ıslak boya var.
Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Leonardo Da Vinci yine aynı dönem dünyanın en çok bilinen tablosu olan Mona Lisa'yı yapmaya başladı
Bu tablo ile nasıl geldin?
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.