Examples of using "Fraîche" in a sentence and their turkish translations:
Yeni boyanmış.
Gece serindi.
Güzel, serin bir su.
Taze gıda harika.
Sen taze su içiyorsun.
Islak boyaya dokunmayın.
Evet, bu çamur çok güzel ve serin.
Elbiseniz ıslak boyaya dokunuyor.
Soğuk bir içecek için ölüyorum.
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
Bir buzdolabı eti taze tutar.
Soğuk bir bira içmek istiyorum.
Taze eti her zaman dondurmalı mısın?
Bir bardak soğuk biraya gerçekten minnettar kalırdım.
Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.
Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?
Dağın zirvesi taze karla kaplı.
Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.
Taze görünüyordu.
Nehirden gelen serin esintinin tadını çıkardık.
Kapının üzerinde ıslak boya var.
Taze krema yerine, İtalyan lor peyniri ya da İtalyan krem peyniri kullanabilirsin.
Ben sıcakladığım zaman, bir bardak soğuk su gerçekten beni serinletir.
Sıcak bir günde soğuk bir bira gibisi yok.