Examples of using "Parvenue" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda o başardı.
O, sonunda otele vardı.
Yemek nihayet masaya geldi.
Oraya nasıl ulaşacağına dair hiçbir fikri yoktu.
Buraya nasıl geldim?
Bunu sensiz yapmazdım.
Oraya ne zaman geldin?
Buraya nasıl geldin?
Onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.
- Bu cevap nereden aklına geldi?
- Bu cevabı nasıl buldun?
- O cevabı nasıl buldun?
Sağ salim eve vardın mı?
Böyle ilginç bir sonuca nasıl ulaştın?
Onu nasıl yapacağımı anlayamadım.
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."
Onu ben de yapamadım.
Öfkemi frenleyemedim.