Examples of using "Obligatoire" in a sentence and their turkish translations:
Zorunlu değildir
O zorunluydu.
Bu Gereklimi?
Katılım zorunludur.
İngilizce zorunlu bir konu.
Yaşlanmak mecburidir, büyümekse tercih meselesi.
Beden eğitimi gerekli bir ders mi?
Eğer yapmak zorunda değilsen, yapma.
Yemek kursu okullarda zorunlu olmalı.
Okul zorunlu olmasa, oraya gitmekten vazgeçerim.
ve korumayla dövüşme zorunluluğu ilginç değil mi?
Şemsiyeni almak zorunda değilsin.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.