Examples of using "Malin" in a sentence and their turkish translations:
Ben akıllıydım.
Sen zekisin, ama yeterince zeki değil.
Sen akıllısın.
- Sen akıllı bir oğlansın.
- Sen akıllı bir çocuksun.
Bunu yapan her kimse akıllıymış.
Ne akıllı bir köpek!
Kedim gerçekten çok sevimli.
Çok akıllı gibi görünüyorsun.
Tom senin kadar akıllıdır.
Sen zekisin.
O, onun nasihatını dinleyecek kadar akıllıydı.
O çocuk akıllıdır.
O erkek kardeşim kadar akıllı değil.
Ben zeki olduğumu düşündüm.
Ne zeki!
Köpek akıllıdır.
- Ne akıllı bir köpek!
- Bu köpek ne kadar zeki!
Tom daha akıllı.
Neden her zaman kendinle çok gurur duyuyorsun?
Sen zeki birisin.
Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.
O iyi bir insan, şüphesiz, fakat çok akıllı değil.
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar mantıklıdır.
Sanırım Tom ondan daha akıllı.
Her zaman seni işe alan insanlardan daha zeki ol.
Ona kül yutturamazsın.
ama böyle kar yağarken akıllı davranmalısınız.
Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.
Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.
Sen şimdiye kadar olduğumdan daha akıllısın.
Evet, biz zaten senin koca bir kurnaz olduğunu biliyoruz!
O kadar da akıllı değilsin.
Kolay bir meseleyi zor gösteren kişi çok akıllı görünmüyor.
Tom, bilgisayarının kötü bir ruh tarafından ele geçirildiğini düşünüyor.
Tetikte ol.
O kadar da akıllı değilim.
Onu kurnazlıkla altettim.
O ona nerede yaşadığını sordu fakat o söylemeyecek kadar çok akıllıydı.
Hepimiz akıllı olduğunu biliyoruz.
Ben senin kadar akıllı değilim.
- Ben kim oluyorum da onu eleştireyim?
- Onu eleştirmek ne haddime!
Sen benim kadar akıllı değilsin.
- Çok akıllı görünmüyorsun.
- Çok akıllı birine benzemiyorsun
Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.