Examples of using "Métier" in a sentence and their turkish translations:
O, işini bilir.
Unutmayın, ben eğitimli bir profesyonelim.
O yaşamak için müzik yazıyor.
Bu işin geleceği yok.
O işi istemedim.
Bu benim işim.
Bu, dünyanın en iyi işi!
Bu benim işim.
Arabaları satmak benim işimdir.
O ne tür bir iş yaptı?
O, ona ticaretin püf noktalarını öğretti.
İşini sevdiğine inanıyorum.
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
Onun işi, bir tur otobüsü sürücülüğüdür.
çünkü biz sadece konu öğretmiyoruz
yahu bir kere bu iş mühendislik ve mimarlık da istiyor
O, işini oğluna devretmeye karar verdi.
Ama biliyor musunuz, aslında "şoförlük"
Ya abi bu işte çok iyi para var ya
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
O bu tür işler yapamaz, ve o da.
Bu iş sırasında, sert surat yaparsan, müşteriler gelmez.
Üçler kuralı sadece işimde değil
üzerindedir. Dünyanın en güçlü istihbarat kompleksi olan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın,
Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.