Examples of using "Levait" in a sentence and their turkish translations:
O kollarını kaldırdı.
O her zaman erken kalktı.
O erken kalkardı.
Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.
O her sabah altıda kalktığını söyledi.
Güneş batıdan doğsa bile fikrimi değiştirmem.
Güneş batıdan doğsa fikrimi değiştirmezdim.
Bir zamanlar, gece olduğunda merakla gözlerini yıldızlarla dolu gökyüzüne çeviriyordu.
Onlar güneşin doğduğu zamandan güneş batıncaya kadar her gün çalıştılar.