Examples of using "Lacrymogènes" in a sentence and their turkish translations:
arkadan gelen ağlama ve çığlık seslerini duyabiliyordum.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.