Examples of using "Lança" in a sentence and their turkish translations:
- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.
Bana harika bir tebessüm verdi.
Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.
O, köpeğe bir taş attı.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
O bana etkili bir bakış verdi.
Tom topu Mary'ye attı.
O bana ayartıcı şekilde baktı.
O, gölete bir taş attı.
Balıkçı oltayı suya fırlattı.
O, büyük bir köpeğe taş attı.
Tom ateşin üzerine bir kütük daha attı.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik I'i fırlattı.
O, havuza bir taş attı.
Tom diğerlerine baktı.
Oğlan, öğretmene kağıt bir uçak attı.
Vlad'ın Stefan ile işbirliğine yanıt olarak, bir Osmanlı kuvveti
O, bana anlamlı bir şekilde baktı.