Examples of using "Flics" in a sentence and their turkish translations:
Onlar polis mi?
Polisler geldi!
Polisi ara.
Polisleri arıyorum.
Polisler seni istiyor.
- Onlar polis.
- Onlar polis memuru.
- Onlar emniyet mensubu.
Polisleri sevmiyorum.
Polisleri aradım.
Polisler gitti.
Biz polisler değiliz.
Polisleri aramalıydın.
Polisler onu gözetliyor.
Polisleri arama, abicim.
Polisleri kim çağırdı?
Onlar polis olmalılar.
Polislerden korkmuyorum.
Polisler yolda.
Ben birçok polisle arkadaşım.
Onlar bizim polis olduğumuzu biliyor.
Lütfen polisi arama.
Yer polisler tarafından çevrili.
Buradan ayrılıyoruz. Polisler geliyor.
Polisler eksik belgeleri arıyor.
- Polisi aramadan önce defol buradan.
- Ben polisi aramadan buradan defol.
Eğer ayrılmazsanız, polisi arayacağım.
Polislere aynı şeyi söyledim.
Tom polis tarafından kenara çekildi.
Tom polisler tarafından kıstırıldı.
Ben polise gidemem.
Onun gibi polislerden nefret ederim.
Hemen şimdi terk etmezseniz polisi arıyorum.
Biz sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.
Polisleri arayacağım.
Pastırma kokuyor muyum?
Polis gelmeden buradan çıkalım.