Translation of "Imminent" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Imminent" in a sentence and their turkish translations:

Le danger était imminent.

Tehlike çok yakın.

Il se préparait en vue de son départ imminent.

Yakın zamandaki gidişi için hazırlandı.

Sans la couche d’ozone, nous serions en danger imminent.

Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz.

Alors leur destin imminent ne m'a pas empêché de dormir.

bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri uykumu hiç kaçırmadı.