Examples of using "Couche" in a sentence and their turkish translations:
Güneş batıyor.
Tom yatmaya erken gider.
Sererim böyle altınları yatardım üzerinde
Ben çok erken yatarım.
Ben on birde yatağa giderim.
Gece yatmaya erken giderim.
O, genellikle dokuzda yatmaya gider.
Güneş batıdan batar.
Ben yaklaşık onda yatağa giderim.
- Akşam saat 10'da yatarım.
- Saat 22:00'de yatarım.
Yatak yapılınca uyunur.
Gece yatmaya geç giderim.
Bebeğin bezini değiştirmem gerekiyor.
Güneş her zaman batıdan batar.
Geçen yıl bir düşük yaptım.
Sel bir çamur tabakası oluşturdu.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.
buzlu nesneler bulunduran aslında bir katman
Tom genellikle 10:40' ta yatmaya gider.
Ben 10:30'da yatarım.
Çocukları yatağa götüren kişi genellikle Tom'dur.
Daha önce hiç bebek bezi değiştirdin mi?
Çocuğunuz bezine işedi.
Bebeğin bez değişimine ihtiyacı var.
Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
O erken yatıyor ama uyuması uzun zaman alıyor.
Güneş batıncaya kadar burada oturalım.
Güneş batarken, yüzey serinliyor.
Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.
Çocuk düşürme içler acısı bir deneyim.
Her pazar sabah yedide yatmaya giderim.
Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.
Bebeğin bezini değiştirmek üzereyim.
Gün doğumunda alçakta duran sis gibi
Gece, yatağımda, kalbimin sevdiğini aradım.
Çok geç kalma.
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
Kültür güneşi batınca, cüceler de dev gibi gözükür.
Arkadaşım düşük yaptı ve onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyorum.
- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.
Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.
Gün batımı ne zaman?
Bebeğin altını değiştirdikten sonra ellerinizi güzelce yıkamanız çok önemlidir.
Onlar güneşin doğduğu zamandan güneş batıncaya kadar her gün çalıştılar.
Sabah saat ikiye kadar ayaktasın. Bir gece kuşu gibisin!
Bu sabah ağır bir don vardı.
Tom her gece aynı zamanda yatmaya gider.
Çocukları yatırıyor.