Examples of using "Goutte" in a sentence and their turkish translations:
Bir sürahi damla damla doldurur.
Damlayan su taşı deler.
Bir damla yağmur hissettim.
Damlayan bir musluğum var.
Son damlasına kadar içtim.
Bir yağmur damlası düştü.
Bu devede bir kulak.
O, suyun son damlasını içti.
Bir yağmur damlası hissettim.
Bir yağmur damlası onu yanağına sıçradı.
Başımda yağmur damlası hissettim.
Bu, bardağı taşıran son damla.
Bu, bardağı taşıran son damla.
Ben kesinlikle hiçbir şey anlamıyorum.
Bir damla zehir 160 insanı öldürmeye yeter.
Hiç bir damla alkol almadım.
Sadece ona benziyorsun.
Bunların hiçbirini anlamıyorum.
Bu, bardağı taşıran son damla!
Bir damla sudan bir mantıkçı bir Atlantik veya bir Niagara'yı tahmin edebilir.
Bildiğimiz bir damla, bilmediğimiz bir okyanus.
- Kışları sürekli burnum akar.
- Her kış aralıksız burun akıntım olur.
Yoğun sisten dolayı hiçbir şey görülemiyordu.