Translation of "Georges" in Turkish

Bonjour, Georges. Comment ça va ?

Merhaba, George! Nasıl gidiyor?

Georges travaille dans une grande ferme.

George büyük bir çiftlikte çalışır.

- Voilà déjà tout un mois que je connais Georges.
- Je connais Georges depuis un mois déjà.

George'u bir aydır tanıyorum.

Je vous accompagnerai jusqu'à la mort, Georges !

Seni ölene kadar takip edeceğim Georges!

Je connais Georges depuis un mois déjà.

George'u bir aydır tanıyorum.

Georges mit une chaîne à ce chien.

George köpeğine bir zincir taktı.

La secrétaire de Dr. Georges est japonaise.

Dr. Georges'un sekreteri Japon.

Georges pèse pas moins de 70 kilogrammes.

- George az 70 kilogram ağırlığındadır.
- George 70 kg dan daha az gelmez.

Georges travaillait de la même manière que son père.

George babası ile aynı şekilde iş yaptı.

Après que huit mois eurent passés et que sa peine d'amour se fut évanouie, Georges recommença à sortir avec des filles.

Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.