Examples of using "Garé" in a sentence and their turkish translations:
Arabayı nereye park ettin?
Arabayı nereye park ettin?
Oraya park ettim.
Sen benim yerime park ettin.
- Kamyonu nereye park ettin?
- Kamyonu nereye park ettiniz?
Biri benim yerime park etmiş.
Arabamı nereye park ettim?
Ona arabasını nereye park ettiğini sor.
Tom arabasını binanın arkasına park etti.
Ben köşede park ettim.
Tom köşede parketti.
Arabamı Tom'unkinin arkasına park ettim.
Bu, arabamı park ettiğim yer değil.
Arabamızı ücretsiz bir park yerinde park ettik.
Tom arabayı Mary'nin evinin arkasına park etti.
Tom, Mary'nin arabasını nereye park ettiğini bilmiyor.
Yanlış park yerinde park ettim.
Tom Mary'ye, arabayı nereye park ettiğini sordu.
Tom arabasını nereye park ettiğini bana söylemezdi.
Arabanı buraya park etseydin cezalandırılırdın.
Arabanı buraya park etseydin para cezasına çarptırılırdın.
Tom'a arabasını nereye park ettiğini bilmediğimi söyle.
Tam okulun önünde caddenin sol tarafında park ettim.
Tom'un Mary'nin arabasını nereye park ettiğini bildiğini sanmıyorum.
Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
Çifte park etmişsiniz.
O, boş bir arazide arabasını park etti.
Evinizin önündeki sokakta park ettim.