Translation of "Explorer" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Explorer" in a sentence and their turkish translations:

J'aimerais vraiment explorer cette grotte.

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.

Si vous voulez explorer l'oasis, tapez "gauche". Si vous voulez explorer la mine, tapez "droite".

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a dokunun. Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a dokunun.

Ne jamais explorer une mine sans air !

Hava akımı olmayan bir madene asla girmeyin!

Si vous voulez explorer l'oasis, cliquez sur "gauche".

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a tıklayın.

Si vous voulez explorer la mine, cliquez sur "droite".

Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Si vous voulez explorer l'oasis, appuyez sur "gauche", puis "OK".

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Il l'a fait avec un programme appelé Microsoft Internet Explorer.

Bunu da Microsoft İnternet Explorer adında bir programla yaptı.

Si vous voulez explorer la mine, appuyez sur "droite", puis "OK".

Madeni aramak istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Pour explorer l'histoire turque avec une compréhension contemporaine des sciences sociales

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

En 1977, la NASA a envoyé un vaisseau spatial pour explorer

1977 yılında NASA bir uzay aracını keşfe gönderdi

Il n'y a pas encore de mission pour explorer le cloud d'Oort

Oort bulutunu keşfetmek için henüz bir görevlendirme yok şu an

Vous voulez explorer le tunnel d'eau ? Très bien, on y va ensemble. Allez.

Demek su olan tüneli keşfetmek istiyorsunuz? Tamam, benimle geliyorsunuz. Hadi.

Durant laquelle j'ai pu davantage explorer son monde. C'était une belle et calme journée.

yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.

Mais il reste un océan de découvertes à explorer dans les profondeurs de la nuit.

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

On a encore plein d'endroits à explorer, mais le venin ne tiendra pas par cette chaleur.

Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.

Explorer la mine abandonnée était une bonne idée. On a trouvé l'une des créatures que l'on cherchait,

Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk