Examples of using "Explorateur" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir kaşif ve arkeologdur.
Sebastian Cabot, John Cabot'un oğluydu ve aynı zamanda bir kaşifti.
Kristof Kolomb bir kaşif değildi çünkü denizi seviyordu. O bir kaşifti çünkü İspanyol hapishanelerinden nefret ediyordu.
Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye