Examples of using "Jean" in a sentence and their turkish translations:
Kotun kirlenmiş.
Sadece Jean'i aramak zorundasın.
John'la konuşmak istiyorum.
Çorbanı iç, John!
John şeftalisini yiyor.
John ve Mary birbirini seviyordu.
Jean Alice'den daha az seyahat eder.
John'la konuşmak istiyorum.
Jean ineğe bakıyor.
Jean Pokemon arıyor.
Jean ineğe baktı.
Tom'un üzerinde kot pantolon vardı.
Jean senin çorbanı içiyor.
Jean onun çorbasını içiyor.
John nerede yaşıyor?
John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.
Senin adın John mu?
John benim en iyi arkadaşımdır.
Jean'le konuşmak istiyorum.
- Jean ve Kate ikizler.
- Jean and Kate ikizler.
Tom şu anda ne yapıyor?
Yalnızca Jean'i aramak zorundasın.
Juan bana yardım edemez.
O, düşük belli kot pantolon giyiyor.
Jean Reno'ya aşığım.
Erkek kardeşim bana bir kot pantolon verdi.
Uzun kadın kot pantolon giyiyor.
Tom ve Mary, John'la birlikteler.
Tom'un babasının adı John'dur.
- Tom'un babasının adı John'dur.
- Tom'un babasına John denilmektedir.
John beş dakika içinde burada olacak.
Jean Reno benim gözde aktörüm.
- Sen Simon'sin, Jean'ın oğlu.
- Sen Jean'ın oğlu Simon'sın.
Tom keldir, ama John değil.
Jean ve Janine domates yediler.
Sanırım bu kotta şişman görünüyorum.
Onların erkek çocuğunun adı John.
John ikisinin daha uzun olanıdır.
John ve Peter ayrılmaz arkadaşlar.
Sen John, birçok ülke biliyorsun.
Artık bu kot pantolona sığmam.
- John nerede yaşıyor?
- John nerede oturuyor?
- John nerede ikamet ediyor?
Onun, adı John olan bir oğlu var.
Jean? Evet, dün şehirde ona rastladım.
Kot pantolonumun dikişleri yırtıldı.
- John benim yeğenim.
- John benim yeğenimdir.
John birçok şişe şarap içti.
İş için kim Tom'dan daha uygundur?
Benim adım John.
Tom ve Mary, John'un bunu yaptığını biliyor.
Jean Lannes,
Bir süre önce Jean'a rastladım.
Jean and Philippe bakacaklar.
John yetmiş beş yaşında İngilizce öğrenmeye başladı.
Bozma moralini John. Denizde daha çok balık var.
Jean görünüşte cesur ama gerçekte ödlek biri.
Onlar John'u takımın kaptanı seçti.
İsa, Ürdün nehri'nde Yahya tarafından vaftiz edildi.
İsa'ya karşı simetrik oturan kişi Aziz John
Sanırım Tom ve John tek yumurta ikizleri.
Tom Mary'ye John'un niçin çok mutsuz olduğunu sordu.
Benim adım John.
John'un büyükannesi uzun bir hastalıktan sonra öldü.
John o kadar telaşlıydı ki konuşmaya vakti yoktu.
Tom, Mary'ye John'un aradığını söylemeyi unuttu.
Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.
John şu an müsait mi?
Odada Marie ve Jean dışında kimse yoktu.
Kız kardeşinin kot pantolonunu giydi ve aynaya baktı.
Sebastian Cabot, John Cabot'un oğluydu ve aynı zamanda bir kaşifti.
- Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- Mary ve John dışında odada kimse yoktu.
Urbain Jean Joseph Le Verrier 1811'de Saint-Lô, Fransa'da doğdu.
John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.
Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında
Dan'ın son olarak mavi kot pantolon ve siyah bir deri ceket giydiği görüldü.
John gibi böylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.