Examples of using "Entrés" in a sentence and their turkish translations:
Onlar içeriye geldiler.
Onlar odaya girdiler.
Bazı hırsızlar dün gece evime girdi.
Yağmur mevsimi başladı.
Çok sayıda vatandaş orduya katıldı.
Biz büyük bir kar fırtınasına yakalandık.
Onlar buraya nasıl girdiler?
Sen binaya girdiğinde saat kaçtı?
bilgisayarlar bizim evimize girdi. Yahu fark eder mi
Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken
Aynı kolejde okumaları sebebiyle en iyi arkadaş oldular.
İtalya'nın ilk altı gün yedi gün vakası girilmedi
Onlar hararetli bir tartışmaya girdi.
Onların hepsi girdiler.
ölüm girdabına neden girdiklerini henüz bilemiyoruz
Yerel çocuklar komşu bir kasabadan gelen rakip bir grupla kavga ettiler.
Tom ve Mary birlikte kiliseye girdiler.
"Onlar buraya nasıl girdi?" "Pencereden."
Hırsızlar bizim daireye zorla girdi ve eşimin kürk ceketini çaldı.
Harvard'a nasıl girdin?
Sen içeri girdiğinde ben buradaydım.
Sen evime nasıl girdin?
Bu tablo ile nasıl geldin?