Examples of using "Entendit" in a sentence and their turkish translations:
Sami çığlık duydu.
O, gürültüyü işitti.
Tom sesi duydu.
O bir bağırma sesi duydu.
Bir gürültü duydu.
O, ayak sesleri duydu.
Tom yüksek sesle bir patlama duydu.
Sami yüksek bir ses işitti.
Sami büyük bir patlama duydu.
Tom hikayeyi duyduğunda suratını astı.
O, yardım çağrısı yapan birini duydu.
Bir yardım çağrısı duydu.
Kötü haberi duyduğunda ruhen yıkıldı.
Tom birinin en sevdiği melodiyi mırıldadığını duydu.
Tom, ağaçta bir kedinin miyavladığını duydu.
Onun sesini duyduğunda geriye döndü.
O her gece silah sesi duyar.
- Haberi duyar duymaz, o gözyaşlarına boğuldu.
- O, haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Haberleri duyduğunda gözlerinde yaşlar birikti.
Onu duyduğunda, ağlayacakmış gibi hissetti.
O bir gürültü duydu.
Tony onun sesini duydu ve piyano çalmaya durdurdu.
Kararı duyunca umutları altüst olmuştu.
O, haberi duyduğu anda ağlamaya başladı.
Bayan Jones'in yüzü bu haberi duyduğunda değişti.
O onun sesini duyduğunda onun mutsuzluğu mutluluğa döndü.
O, düşüncelere dalmışken, adının çağrıldığını duydu.
Köpeğin havladığını duydu.
Tom bazı atışlar duydu.
O bir konuşma yapıyordu, ama tuhaf bir ses duyunca aniden kesti.
O bir konuşma yapıyordu ama garip bir ses duyunca aniden konuşmayı durdurdu.
Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı
- Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
- Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.
Tom bir silah sesi duydu.
Haberi duyduğunda benzi sarardı.
Haberi duyduğunda sapsarı kesildi.
Dan, dairedeyken Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duydu.
Oğlunun ölüm haberini duyduğu an o, gözyaşlarına boğuldu.
Haberi duyunca gözyaşlarına boğuldu.
O haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Haberi duyunca panikledi.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.