Examples of using "Enseignante" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir öğretmen misin?
Kız kardeşim bir öğretmen.
O bir öğretmene benziyor.
Ders verir misiniz?
O İspanyolca profesörü değil.
Onun amacı bir öğretmen olmak.
O bir doktor değil ama bir öğretmen.
Bir öğretmen olmayı seviyorum.
Öğretmen olmayı seviyorum.
Marie okulda öğretmen olarak çalışıyor.
Kız kardeşim ingilizce öğretmeni olarak çalışıyor.
Kız kardeşim bir öğretmen olmaya karar verdi.
Öğretmen olmak istiyorum.
Bir öğretmen olacağım.
Ben burada bir öğretmenim.
Neden bir öğretmen olmak istiyorsun?
- Bir Fransızca öğretmeniyim.
- Ben bir Fransızca öğretmeniyim.
- Fransızca öğretmeniyim.
Sen bir öğretmensin.
Ben bir öğretmenim.
Ben yeni öğretmenim.
Ben bir öğretmenim, bir öğrenci değilim.
Ben on beş yıldır bir öğretmendim.
Asla bir öğretmen olmamalıydım.
Siz yeni gelen öğretmen olmalısınız.
Ne kadar süredir bir öğretmensin?
Bu çocukla konuşmaya çalışan kadın bir öğretmen.
Neden bir öğretmen olmak istediğin sana sorulacak.
Bir öğretmen olmak için gerekli yeteneklere sahip olduğumu sanmıyorum.
Sen öğretmen olmak için biraz genç görünüyorsun.
Laura, sen bir öğretmen misin?
Ne zaman bir öğretmen oldun?
Fransızca öğretmenim benimle aynı yaşta.
Gerçekten bir öğretmen olmak istediğimi sana söylesem ne olur?
Artık bir öğretmen olmak istemediğini mi söylüyorsun?
Açık konuşmak gerekirse, bir öğretmen olmak için gereken niteliklere sahip olduğunu sanmıyorum.