Examples of using "But" in a sentence and their turkish translations:
Gol!
Gol!
Amaç buydu.
O benim hedefimdi.
O benim amacım.
O bizim hedefimizdi.
O amacına ulaştı.
Onlar amaçlarına ulaştılar.
Ne için tasarruf yapıyorsun?
amaçları ise belli
O neyi hedefliyor?
O, bir bira içti.
- Sadede gelelim.
- Lafı dolandırmayalım.
- Doğrudan konuya girelim.
Bir gol attım.
Onların hedefi neydi?
Amaç nedir?
Onların amacı nedir?
Amacım mutlu olmaktır.
Amacım bu değildi.
ve amacı ise tamamen
Gol ofsayttı.
O bir protein içeceği aldı.
Protein tozu içti.
Tom bir gol attı!
Tom gol attı.
Onlar hedefine ulaştı.
O senin amacın mı?
Aynı amaca sahibiz.
O bir kaleci.
O, amacına ulaştı.
Kâşifler nihayet hedefine ulaştı.
Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.
Ziyaretinizin amacı nedir?
O hedefine ulaştı.
ama zaten konu da işte bu.
Tüm mesele de bu değil mi --
Yaratmak istediğiniz şey kapsayıcılık ise
Dolayısıyla bir amacı yok
ve daha önce bahsettiğim, benzer türde
Özel bir amacı yok.
Onun amacı bir doktor olmaktır.
Bir amaç olması gerekmiyor mu?
Onun gayesi öğretmen olmak.
O bir bardak süt içti.
Eğitimin amacı nedir?
Onun amacı bir öğretmen olmak.
Amacıma adım adım ulaşacağım.
Amacım bir doktor olmaktır.
O neden İspanyolca öğreniyor?
Amacına ulaştı.
Suyun çok azını içti.
Amacım bir doktor olmak.
Bu sefer benim hedefim Londra.
O ne amaçla buraya geldi?
Greta birayı tek yudumda içti.
O bir gol atınca kalabalık çılgına döndü.
Yaşamın amacı nedir?
Amacına ulaşmak için çok çalışıyor.
Herkesin bir amacı olmalı.
Tatoeba'da hangi amaca ulaşmak istiyorsunuz?
Tom'un hedefi ünlü olmaktır.
- Ziyaretinizin amacı nedir?
- Ziyaret amacınız nedir?
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
Eğer nihai amaç 50/50 ise
doğrusal, amaca yönelik bir süreç olarak tanımladık.
Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
Hayattaki amacım roman yazarı olmaktır.
Hedefin nedir?
Hacının hayat amacı nedir?
Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür.
Amaç, mümkün olduğunca uzağa gidebilmek.
- İngilizceyi ne için öğreniyorsun?
- Niçin İngilizce öğreniyorsun?
- Ne sebeple İngilizce öğreniyorsun?
- Neden İngilizce öğreniyorsun?
- Ne için İngilizce öğreniyorsunuz?
Onu niçin satın aldın?
Tom'un amacının bu olduğundan oldukça eminim.
Büyümekte olan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun CEO'suydum.
Çok yaklaştık ve asla pes etmeyeceğiz.
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.
sanki biraz amacını yerine getirmiyor gibi ama
Partide iki bardak şarap içti.
O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor.
Yaşamdaki amacı bir müzisyen olmaktı.
Amaç bir saat içinde ülkenin dışına çıkmaktır.
Yaşamdaki amacı para biriktirmektir.
Diğer yolcularla tanışmak amacıyla yolculuk yapıyor.
Para kazanma onun yaşama nedenidir.
Viskiyi sanki suymuş gibi içti.
Birçok devrimler, aristokrasiyi kaldırmayı amaçladı.
O, bir bira içti.
Hayatında bir amacı var, para kazanmak.
Pek çok insan amaçsızca hayatın içinde sürükleniyor.
Hedefim genç kadınların sesi olmak.