Examples of using "Distribuer" in a sentence and their turkish translations:
Bu ürünü Japonya'da dağıtmak istiyoruz.
kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı
Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.
- Kartları dağıtmak için kimin sırası?
- Kartları dağıtma sırası kimde?
başardı , bu da BAE ekonomisine birçok fayda getirdi.