Examples of using "Discrimination" in a sentence and their turkish translations:
Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.
Irk ayrımcılığına karşı mücadele etti.
Bu sahneye o sayede mi çıktım?
Bunu ırk ayrımı olarak düşünüyorum.
Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım
Irk ayrımını ortadan kaldırmaya yönelik çabalarımıza devam edeceğiz.
Ve aslında, pozitif ayrımcılığa karşı bir alınganlık hissetmeye başladım
Kızlar ön yargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
Herhangi bir ayrımcılık yaşamamış genç kızların %75'i
Fakat ırk ayrımcılığı artık en belirgin formunda
İtalya'daki ayrımcılığın ilk sebebinin ne olduğunu biliyor musun?
Renkçilik, daha koyu ten rengine sahip olanlara karşı yapılan ayrımcılık,
Yasaya göre ferace, yaşmak veya çarşaf giymek yasaklanmıştır
Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.