Examples of using "Debout" in a sentence and their turkish translations:
Hâlâ ayakta mısın?
ve hala ayakta
Tom uyanık.
Ben ayakta duracağım.
Ayakta yiyeceğim.
Biz ayakta duruyoruz.
Ayağa kalkın çocuklar!
Ayakta uyuyorum.
Ayağa kalk.
Halen ayakta duruyor.
Uyanık kal.
- Herkes ayağa kalksın.
- Herkes kalksın.
O, ayakta duruyordu.
Hâlâ uyanık mısın?
Kalkın artık tembeller sizi!
Biz ayakta duracağız.
Ayakta duruyorum.
Geç saatlere kadar ayaktasın.
Erken kalktık.
Atlar ayakta uyurlar.
Ressam ayakta boyadı.
Herkes ayakta kaldı.
Hepimiz ayağa kalktık.
Lütfen ayakta kalın.
O henüz kalkmadı.
Herkes ayakta dayanıyor.
Her zaman erken kalkarım.
Geç saatlere kadar yatmadı.
Ben bütün gece yatmadım.
- Bütün gece uyanık mıydın?
- Bütün gece ayakta mıydın?
- Bütün gece uyanık durma.
- Bütün gece uyanık durmayın.
Durdum.
O, onu girişin yanında dururken buldu.
Kalkmama yardım et.
Ayakta duramayacak kadar yorgunum.
Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.
O benim önümde durdu.
Tom uyanık.
Gecenin büyük kısmı uyanıktım.
Herkes ayakta duruyor.
Bu gece geç saatlere kadar yatmayacağız.
Ayakta durmaktan rahatsız olmam.
Bu mantıklı.
Herkes ayakta.
düzgünce oturup durabiliyor.
Orada ayakta duran kız Mary'dir.
Aynanın önünde ayakta duruyordu.
Tom'un hâlâ ayakta olduğunu düşünüyor musunuz?
2:30'dan beri ayaktayım.
Dan bütün gece boyunca yatmamak istiyordu.
Rusya ayakta ve her zaman da ayakta kalacak.
Oturmaktansa ayakta durmayı tercih ederim.
Ayakta durmak istiyorum.
Bense karşınızda durmuş
ayaktaysak mutlaka ama mutlaka yere çökmeliyiz
Ayakları ayrık durdu.
Ayakta duramayacak kadar çok hastaydım.
Daha fazla dayanamadım.
Bütün askerler yan yana durdu.
Uyanık kaldığım sürece iyi olacağım, değil mi?
Dün gece geç saatlere kadar uyumadım.
Dizlerinin üzerinde yaşamaktansa ayakta ölmek daha iyidir.
Onun açıklaması hiç mantıklı değil.
Mary eve geldiğinde Tom kalkmıştı.
Tom tek başına elektrik direğinin yanında durdu.
Neden hâlâ yatmıyorsun? Yatmaya gitmelisin.
Yanında mikrofonum olmadan duruyorum.
o kubbe hala ayakta ve çökmedi
Sanırım hikayenin tutar tarafı yok.
Orada duran çocuk benim oğlumdur.
O, uzun bir süre orada durdu.
Ayakta duranların hepsi erkekti.
Ayakta duramayacak kadar çok uykum var.
Prenses piyanonun yanında durdu.
Tom bütün gece yatmamaya alışkındır.
Bir bebek geyik doğar doğmaz ayakta durabilir.
Tom orada şöminenin yanında duruyor.
Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.
- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.
Köprüde duran adamı tanıyor musunuz?
Orada duran adam benim babam.
2.30'a kadar ayakta kalmamalıydık.
Tom bir ampul değiştirmek için masanın üzerinde duruyor.
Uyanık mısın?
Kız aynaya bakarak durdu.
Bebek ayakta durabilir ama yürüyemez.
yüksek olan bir ev kadar geniştir demek gibi.
İşi bitirmek için bütün gece yatmayıp çalışacak mısın?
Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.
Güçlükle ayağa kalkabilirim.
Ben anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.
Sofrada yer kalmadığı için ayakta yemek zorunda kaldım.
Tren o kadar kalabalıktı ki yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.