Examples of using "Désaccord" in a sentence and their turkish translations:
Kimse aynı fikirde değildi.
Tamamen katılmıyorum.
Karşı çıktım.
Sami karşıt görüşteydi.
Herhangi biri katılmıyor mu?
Tamamen katılmıyorum.
anlamamızı sağladı.
Buna tamamen katılmıyorum.
Her zaman bana karşısınız.
Kararına katılmıyorum.
Eğer sizinle anlaşamadıysam,
- Tom aynı fikirde değildi.
- Tom katılmadı.
Kesinlikle katılmıyorum.
Patronunla her zaman ters düşüyorsun.
Buna katılamam.
hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı,
üzerinde anlaşmadığımız pek bir şey yoktu.
ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
Sözlerine katılmıyor olabilirim ama seni sonuna kadar dinlerim.
İkisinin arasında oldukça güçlü bir anlaşmazlık olduğu açıktır.
Sendika ve yönetim arasındaki anlaşmazlık bir greve yol açabilir.
İnsanlar nahoş olmadan katılmama yeteneğini kaybettiler.
O her zaman patronuyla anlaşmazlık içinde.
Tom Mary ile bu konuda aynı fikirde değildir.
Seninle aynı düşünmeyen bir ben miyim?
aidiyetlerini değerlendirdiklerinde ikisini de kaybettiler. ya da buna karşı, ülkenin nasıl göründüğü konusunda anlaşmazlığa
- Ben aynı fikirde değilim.
- Aynı fikirde değilim.
- Ben katılmıyorum.
- Uygun bulmuyorum.
Fikrine katılmamak beni üzüyor.