Examples of using "D'entrée" in a sentence and their turkish translations:
O, giriş sınavında başarısız oldu.
Giriş sınavını geçti.
O kesinlikle, giriş sınavını geçecek.
Tom ön kapıyı çaldı.
Giriş sınavını geçemedi.
Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.
Ön kapının çarptığını duydum.
Giriş sınavını geçmek için çok çalışıyor.
- Neden giriş sınavında başarısız oldun?
- Neden giriş sınavını başarmadın?
O giriş sınavını geçmek zorunda.
Giriş ücreti yok.
Kız kardeşimin giriş sınavını geçeceğini umuyorum.
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
O, giriş sınavı için hazırlanmakla meşgul.
Tom ön kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Sana vuran adam ön kapıda.
Sokak kapımın sürgüsünü tamir edebilir misin?
O giriş sınavında başarısızlığı için öğretmenini suçladı.
Giriş sınavını başardığını duyuyorum. Tebrikler!
Kapı zili çaldığında ayrılmak üzereydim.
O, giriş sınavında başarısız olmamak için çok çalıştı.
Sokak kapısına yılbaşı çelengi astık.
daha sonra sivil toplum örgütlerinin girişimi sayesinde giriş yasağı askıya alındı
Daha fazla çaba sarf etseydin, giriş sınavını geçerdin.
Ön kapının anahtarıyla bir sorunu vardı.
Kulis geçerim var.
başladığında tüm ülke durur. Güney Kore okulları oğlanlarının ve kızlarının
Ben karda yoldan ön kapıma kadar üç dizi ayak izi gördüm.
Bu benim küçük kız kardeşim Sakiko. O benimle aynı yıl doğmuş ve şimdi sınavlarına çalışıyor.