Examples of using "Sûrement" in a sentence and their turkish translations:
Muhtemelen.
muhtemelen kalıcı.
Fark etmiş olabileceğiniz gibi,
Muhtemelen eski madenci aletleri.
Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!
O iyi bir çocuk olmalı.
Tabii ki.
Onları çok özlüyor olmalısın.
O kesinlikle, giriş sınavını geçecek.
- Tom muhtemelen hâlâ yalnızdır.
- Tom muhtemelen hâlâ yalnız.
Herhalde uçağı kaçırdılar diye düşündük.
ve belki buradaki etkisi daha güçlü olur.
O, sana kitabını ödünç verecek.
Kesinlikle kimse bu cümleyi aramayacak.
Sonuçta, muhtemelen sıkılacağım.
Kesinlikle mümkündür.
Bu köpek muhtemelen kısırlaştırılmamış.
Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.
Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız.
Onun zamanında gelip gelmeyeceği şüphelidir.
Muhtemelen okula geç kalacak.
Beni biriyle karıştırmış olmalısınız.
Sen kesinlikle artık çok aç olmalısın.
Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır.
Sonuçta, muhtemelen Boston'u ziyaret edeceğim.
Sonuçta, Tom muhtemelen bize yardım etmeyi kabul edecek.
Benim hiç hayalim olmayan ve babamın seçimi olan
ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.
ve sanırım gençken çok fazla Jules Verne okumuşum,
Hayalinin gerçekleşeceği gün kesinlikle gelecek.
O sürekli sana bakıyor. O kesinlikle seni seviyor.
Senin gibi güzel bir kız kesinlikle fark edilir.
Er veya geç Tom muhtemelen bize yardım etmeyi kabul edecek.
muhtemelen orada daha birçok fırsat olduğunu göreceksiniz.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Eninde sonunda, muhtemelen bunu yapmaktan bıkacağım.
Senin onu söylediğini Tom'a söylediğimden emin olacağım.
Biraz dinlenirsek kesinlikle çok fazla ferahlamış hissederiz.
Eğer annen sadece bilseydi, onun kalbi kesinlikle ikiye ayrılırdı.
Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.
Biz eve varmadan önce sen kesinlikle bunu unutacaksın.
"Kesinlikle daha iyi olacağım." dedi Sadako kendi kendine.
Kediyi kızdırırsan o seni kesinlikle tırmalar.
Tom muhtemelen onu benim kadar iyi yapamaz.
Yağmur kesinlikle yağacak.
Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.
Eğer seninle olursam o bir bit yeniği olduğundan emin olacak.
Tom muhtemelen Boston'da doğdu.
Ve burada eğer bir kedi tüyü varsa bu muhtemelen jaguar demektir.
Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!
Bu muhtemelen iyi olur, yukarıda hava hava çok ısınmaya başlamıştı.
Beşimizin arasında, en fazla dil konuşabilen kişi kesinlikle odur.
- Ben onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- Onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- Sanırım o otuzun üzerindedir.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
Sen bunu bana anlatan ilk kişi değilsin, muhakkak son kişide değilsin.
Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.
Muhtemelen bunu nasıl yapacağını bildiğini düşünüyorsun ama bunu bir kez daha açıklayayım.
Buradan gara giden bir taksi kesinlikle bulunur.
Yağmur yağması kesin gibi.
Tom kesinlikle o eski fagottan hoş bir ses çıkarır.
Başka becerilerin olduğundan eminim.