Examples of using "Dirais" in a sentence and their turkish translations:
Hayır derdim.
Bence kıskanıyorsun.
Sana aynı şeyi söylerdim.
Ben onu demezdim.
Bunun önemsiz olduğunu söylemezdim.
Bir şey söylemeyeceğime söz verdim.
Bilsem, size söylerim.
Onu söyleyeceğini düşünmüştüm.
Ben onu bu şekilde söylemezdim.
Demek istediğim tam da bu!
- Ne derdin?
- Ne diyecektin?
Bu bağlamda ne söylerdin?
Ya sizin yerinizi nasıl?
Benim yerimde olsan ne söylerdin?
Güzel bir masaja ne dersin?
Bunu söyleyebileceğini ummuştum.
Neden kimseye söyleyeyim?
Onu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim.
Sana gerçeği söyleyeceğime dair söz verdim.
Bilsem, size söylerim.
Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,
bunun oldukça umut vadedici olduğunu,
Bir bardak biraya ne dersin?
Bunu diyeceğini biliyordum.
Genel kural bu.
Sana gerçeği söyleyeceğimi söyledim.
Tom'a söyleyeceğim budur.
Bunu söyleyeceğini düşünmüştüm.
Yirmi beş yaşında olduğunu düşünmüştüm.
Onun gri bir alan olduğunu söylerdim.
En kötüsünün bittiğini söylerdim.
şanslı olduğumu söylerdim.
Bilsem, size söylerim.
Yüz yüze etkileşimlerinizi sınırlayın diyebilirim.
ve her Latin asıllı kadın, erkek hepimiz--
Gerçeği bilsem, sana söylerim.
- Diyelim ki geri geldi. Ona ne diyeceksin?
- Faraza geri geldi. Ona ne diyeceksin?
Şu anda bir biraya karşı çıkmazdım.
Yerinde olsam Tom'a bir şey söylemem.
Bir içkiye ne dersin?
Cuma'ya ne dersin?
Onu söyleyeceğini umuyordum.
Bu senin söyleyeceğin bir şey gibi görünmüyor.
Sana bir içki ikram edebilir miyim?
Kimseye söylemeyeceğime dair Tom'a söz verdim.
Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Satranç oyununa ne dersin?
Paydos edelim mi?
- Buna ne dersin?
- Peki ya bu?
Onu söyleyeceğini biliyordum.
Bir içki kullanabilirim.
Ve orta yol yaratıcı düşünmeye çalışmak
"Garson, bu sinek çorbamda ne yapıyor?" "Bana sırtüstü yüzecek gibi geliyor, bayım!"
12:45'e ne dersin?
Bu gece satranç oynamaya ne dersin?
Onu söyleyeceğin içime doğdu.
Bana gerçeği söyleyecektin, değil mi?
Kalmanı istersem ne olacak?
Tom'a söylemeyeceğimi düşündün mü?
- Yerinde olsam onun hakkında Tom'a söylemem.
- Yerinde olsam, Tom'a ondan bahsetmem.
Ona kimseye söylemeyeceğime söz verdim.
- Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.
- Onu bilseydim, sana söylerdim.
- Bilseydim, sana söylerdim.
Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?
Ev ödevimizi yapmadığımızı ona söylemeyeceğini düşündüm.
Bana söyleyeceğini düşünmedim.
Bir bardak çaya ne dersin? Yani, çok meşgul değilsen.