Examples of using "Diriez" in a sentence and their turkish translations:
bilyeye ne dersiniz
Bunu söyleyeceğinizi düşünmüştüm.
Onu söyleyeceğini biliyordum.
- Ne derdin?
- Ne diyecektin?
Biraz daha kahveye ne dersin?
Tay yemeklerine ne dersin?
Bir parça daha keke ne dersin?
Cumartesi sinemaya gitmeye ne dersiniz?
Bir içkiye ne dersin?
Bu öğleden sonra golf oynamaya ne dersin?
Cuma'ya ne dersin?
Onu söyleyeceğini umuyordum.
Satranç oyununa ne dersin?
Paydos edelim mi?
- Buna ne dersin?
- Peki ya bu?
Onu söyleyeceğini biliyordum.
Fakat siz bir zaman makinesi yapsaydınız bunu söyler misiniz?
Yarın golf oynamaya ne dersin?
Tatlı için çikolata soslu dondurmaya ne dersin?
12:45'e ne dersin?
Cumartesi günü sinemaya gidelim mi?
Bu gece satranç oynamaya ne dersin?
Onu söyleyeceğin içime doğdu.
Bana gerçeği söyleyecektin, değil mi?
Peki, işte flört etmeye ne dersin?
Kalmanı istersem ne olacak?
Bir bardak çaya ne dersin? Yani, çok meşgul değilsen.
"Son treni kaçırırsak ne yapacağız?" " Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?"
Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?
Ev ödevimizi yapmadığımızı ona söylemeyeceğini düşündüm.
Bana söyleyeceğini düşünmedim.