Examples of using "Crainte" in a sentence and their turkish translations:
Korkun olmasın.
Hiçbir şeyden korkma.
korkusuz bir şekilde.
kaygı ve endişeyle takip ediyor.
O oğlan hiç korku göstermedi.
En büyük korkun nedir?
En büyük korkun nedir?
O insanlar korkmadan canı pahasına
İyi sona erecek, hiç korkma!
Yoksa bilinmeyenden korku mu?
Sonunda merakım korkumun üstesinden geldi.
Onlar sürekli sel korkusu içinde yaşarlar.
Kaza olur korkusuyla babam araba kullanmaz.
Bu korku için bir neden yok.
Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.
Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi.
Korkmadan ıssız patikalardan yürüyebiliyorken
Tedbirden vazgeçmeden, korkmadan ama hafife de almadan
hayatımızın nasıl olabileceği hakkında korkmadan hayal kurarız.
Ben o ülkenin tehlikeli olduğunu sanmıyorum. Sen oraya korkmadan gidebilirsin.
Sayfayı çevirerek, bir kitaptaki karakterleri; duygularını incitmeden aklımızdan çıkarabiliriz.
Endişelenmeyin, günümüzün kozmetik cerrahisi, Doktor Frankenstein'ın günlerinde olduğundan çok daha iyidir.
Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.