Examples of using "Contenait" in a sentence and their turkish translations:
çok mesaj içeriyordu
Göğüs altın paralar içeriyordu.
Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.
onların geçmişleri nasıl değişirdi?
Tom'un bütçesi çok fazla kaba tahmin içeriyordu.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
Dana kıymanın at eti içerdiği tespit edildi.
İçinde bir kurt olduğunu fark etmeden önce elmanın yarısını yedim.
Arkadaşım bir vejetaryen olmasına rağmen, çorbada biraz et olduğunu ona söylemedim.
Cüzdanını sokakta kaybetti. İçinde hiç para yoktu, ancak bütün belgeleri onun içindeydi.
Ev, içindeki her şeyle birlikte kül olmuştu.
Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.