Translation of "Charles" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Charles" in a sentence and their turkish translations:

Tu parles, Charles.

Beni kandıramazsın.

Où es-tu, Charles ?

Neredesin, Charles?

Elle l'a appelé Charles.

O, ona Charles adını verdi.

Lorsque l'archiduc Charles s'avança en Bavière,

Arşidük Charles Bavyera'ya ilerlediğinde

Charles Ier d'Angleterre a été guillotiné.

I. Charles giyotinle idam edildi.

Il faut que Charles aille à l'hôpital.

Charles hastaneye gitmek zorunda.

- Tu parles, Charles.
- Je ne l'accepte pas.

- Beni kandıramazsın.
- Ona inanmıyorum.
- Bunlara karnım tok benim.
- Bana yutturamazsın.

Le prince Charles sera le prochain roi d'Angleterre.

Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.

Le prince Charles sera le prochain roi britannique.

- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.

Avant l'écrasement de l'armée de Charles XII à la Bataille de Poltava.

Daha sonra Poltava Savaşı'nda XII. Karl'ın ordusunu ezdi

Charles de Gaulle était un grand homme et aussi un homme grand.

Charles de Gaulle büyük ve aynı zamanda uzun boylu bir adamdı.

L'archiduc Charles n'y avait laissé qu'un petit avant-garde pour retarder les Français.

Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.

Lorsque l'archiduc Charles fit une audacieuse avancée en Bavière, la réponse de Berthier fut

Arşidük Charles, Bavyera'ya cesur bir ilerleme yaptığında, Berthier'in tepkisi

Charles Lindbergh a effectué la première traversée en solitaire de l'océan Atlantique en 1927.

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.

Pas seulement face à une arrière-garde autrichienne, mais à toute la puissance de l'armée de l'archiduc Charles.

sadece Avusturyalı bir artçı ile değil, Arşidük Charles'ın ordusunun tüm gücüyle karşı karşıya kaldıkları anlaşıldı .