Examples of using "Brûlée" in a sentence and their turkish translations:
Onu yaktım.
Yandım.
- Tom'un bacağı fena halde yanmıştı.
- Tom'un bacağı kötü bir şekilde yandı.
O bir sigara yakarken kendini yaktı.
Yaşlı bir adam yanarak ölmüştü.
O sağ elinden yandı.
Kendimi yaktım.
İşte crème brûlée için klasik bir reçete.
ve o ailenin çimenliklerinde yanmış bir haç vardı.
Kocamın yaşlı teyzesi diri diri yandı.
Ev yanıp kül oldu.
Kızımız bir kibrit ile parmağını yaktı.
o kişi yanmış olur. Yuvarlağın içerisine girinceye kadar tekme atılırdı
Plaja son kez gittiğimde, güneşte kötü şekilde yandım.