Examples of using "Banlieue" in a sentence and their turkish translations:
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.
O, kirli bir banliyödür.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
Ben mahalleden geliyorum.
Onun evi banliyölerde.
Londra'nın banliyölerinde yaşar.
Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
Banliyöde yaşamak için araba zaruridir.
Tam bir banliyö çocuğuydum, hayvanları seviyordum
Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
Banliyödeki bir yaşam için araba zaruridir.
Bu mahalle Creston Caddesi, 188, Bronx.
O gençken Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyordu.
Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.