Translation of "Indispensable" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Indispensable" in a sentence and their turkish translations:

indispensable

vazgeçilmez

Personne n'est indispensable.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir.

Tom est indispensable.

Tom vazgeçilmezdir.

L'archivage est indispensable.

Arşiv gereklidir.

L'eau nous est indispensable.

Su bizim için vazgeçilmezdir.

L'eau est indispensable aux plantes.

Su bitkiler için vazgeçilmezdir.

Votre aide nous est indispensable.

Yardımın bizim için vazgeçilmezdir.

- La santé est indispensable au bonheur.
- La santé est indispensable au bien-être.

Sağlık mutluluk için gereklidir.

La santé est indispensable au bonheur.

Sağlık mutluluk için gereklidir.

C'est un membre indispensable du personnel.

O vazgeçilmez bir elemandır.

- Tu es nécessaire.
- Tu es indispensable.

Sen gereklisin.

L'air est indispensable à la vie.

Hava, yaşamak için vazgeçilmezdir.

Un ordinateur est désormais absolument indispensable.

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

Une demande préalable n'est pas indispensable.

- Önceden başvuru yapmanıza gerek yok.
- Önceden başvurman gerekmiyor.

La santé est indispensable au bien-être.

İyi olmak için sağlık vazgeçilmezdir.

Et ainsi chaque citoyen joue un rôle indispensable.

Ve her vatandaş böyle vazgeçilmez bir rol oynar.

Il est indispensable que tous suivent ces règles.

Herkes için bu kurallara uymak esastır.

Le sel est un ingrédient indispensable pour cuisiner.

Tuz yemek için gereklidir.

Le téléphone est indispensable à la vie moderne.

Telefon modern yaşam için gereklidir.

La répétition est indispensable à l'étude d'une langue.

Dil eğitiminde tekrar şarttır.

Une presse libre est indispensable à la démocratie.

Özgür bir basın demokrasi için gereklidir.

- On peut te remplacer.
- Tu n'es pas indispensable.

Sen değiştirilebilirsin.

Une voiture est indispensable pour vivre en banlieue.

Banliyöde yaşamak için araba zaruridir.

Un exercice sportif quotidien est indispensable pour la santé.

Günlük spor, sağlığın için gereklidir.

Un sol fertile est indispensable pour une bonne moisson.

Verimli toprak iyi bir mahsul için zaruridir.

Une voiture est indispensable à une vie en banlieue.

Banliyödeki bir yaşam için araba zaruridir.

C'est indispensable que tu y ailles tout de suite.

Oraya bir an önce gitmen zaruridir.

Son appui financier est indispensable pour ce projet que nous avons.

Mali desteği, bu projemiz için vazgeçilmezdir.

La pâte de tomate est indispensable pour les saveurs de la rue.

salçalı ekmek sokak lezzetlerinden vazgeçilmezlerdendir yani