Examples of using "Rendez" in a sentence and their turkish translations:
Bir randevu al.
- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?
Orada görüşürüz.
Bir randevum var.
Yarın bizi ziyaret etmeye gel.
Topu ona geri ver!
Mahkemede görüşürüz.
Bizim bir randevumuz var.
Bana gençliğimi geri ver!
Sen yenildin. Teslim ol!
Beni mutlu et.
ve sonra geri veriyorsunuz.
Sen neden bizi ziyaret ediyorsun?
- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?
- Bazı başka randevularım var.
- Başka randevularım da var.
Bizi yarın ziyaret edin.
Tom'un bir randevusu var.
Bir randevumuz vardı.
Ben bir toplantı istedim.
Randevu gerekli değil.
Bir randevu almam gerekiyor.
Önemli bir randevuyu kaçırdı.
Randevun saat kaçta?
Biz öğleyin buluşacağız.
İşte, randevu kartınız.
Bir dişçi randevum var.
Sizin randevunuzu iptal etmiyorum.
Onu ona geri ver.
Onu bana geri ver.
Onlar için bir randevu alıyor.
Bunu kolaylaştırmazsın.
Doktorla randevum var.
Bu sabah bir randevum var.
Randevumuzu iptal etmek zorundayız.
2.30'da beni karşıla.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Bir randevum yok.
Yarın Tom'la bir randevum var.
Biz bir toplantı istedik.
Onunla bir randevun var mı?
Toplantıyı iptal etmemiz gerekiyor.
Yazmayı bırak ve kağıdını teslim et.
Teslim olursanız canlarınız bağışlanacak.
Saat 2 buçukta bir randevum var.
Pekala, öncelikle rengi parlak ve capcanlı yapın
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Yarın amcamla bir randevum var.
O, her zaman randevularına sadıktır.
Onun saat 11'de bir randevusu var.
Önemli bir randevuya yetişemedi.
Bugün toplantınızı iptal etmek istedim.
Ondan bir randevu istedim.
Randevu vermek zorunda değilim.
Bu gece bir randevum var.
Bu öğleden sonra bazı randevularım var.
Randevumu iptal etmek zorunda kalacağım.
Bugün avukatımla bir randevum var.
Onunla bu gece randevum var.
Bu akşam onunla bir randevum var.
Onunla yemek yemek için bir randevum var.
Ben, randevuya geç kaldım.
Pazartesi günü bir dişçi randevum var.
Mayuko ile randevulaştım.
Dünkü toplantıya gitmeliydim.
Yarın için randevu almak istiyorum.
Söyle buluşman nasıldı?
O, doktoru görmek için randevu almak istiyor.
Venedik'i keşfetmek için: g.co/treks
- Danışmadan başka bir randevu alın.
- Resepsiyondan bir randevu daha al.
Daha önce bir randevuyu hiç iptal etmedi.
Doktordan muayene için bir randevu almak istiyorum.
- Midemi bulandırıyorsun.
- Sen beni hasta ediyorsun.
Bu bir randevu değil.
Bizi yarın ziyaret edin.
Yarın için randevumu iptal etmek istiyorum.
Bir randevum var.
Ben kızım için bir randevu alıyorum.
Ben doktordan bir randevu almak istiyorum.
Beni deli ediyorsun.
Bu randevuyu bozamazsın.
Bir randevu için geç kaldım.
Kalemimi bana geri ver.
Seninle randevu saptamak için arıyorum.
Bana şapkamı geri ver.
Onu yaparak beni çok mutlu ediyorsun.
O kitabı bana geri ver.
O her zaman randevularına vaktinde gelir.
Üzgünüm. Başka bir randevum var.
Tom randevusuna erken gelmişti.
Tom'un dün bir doktor randevusu vardı.
Tom ve Mary randevularını iptal ettiler.
Tom'un bir dişçi randevusu var.
Bu sabah bir diş hekimi randevum vardı.
Randevu almadan buraya gelemezsin.
Sıfır randevu bir içecek ve bir saat demek.