Translation of "Approche" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Approche" in a sentence and their turkish translations:

- Noël approche lentement.
- Noël approche doucement.

Noel yavaş yavaş yaklaşıyor.

L'obscurité approche.

Karanlık çökmek üzere.

L'été approche.

Yaz geliyor.

L'examen approche.

Sınav giderek yaklaşıyor.

L'hiver approche.

Kış geliyor.

Noël approche.

Noel çok yakında.

Le printemps approche.

İlkbahar geliyor.

Mon anniversaire approche.

Doğum günüm yaklaşıyor.

La fin approche.

Son görünürde.

Notre approche est audible.

Bu konuda bir ses yaklaşımımız var.

Un gros typhon approche.

Büyük bir tayfun yaklaşıyor.

- L'aube approche.
- L'aube vient.

Şafak vakti geliyor.

Approche-toi du feu.

Ateşin yanına gel.

- Grimpe là !
- Approche.
- Approchez.

Buraya gel.

C'est une bonne approche.

O iyi bir yaklaşım.

Mais pour changer notre approche,

Etraflıca düşünürsek,

Un avertissement. Le danger approche.

Bir uyarı. Civarda tehlike var.

Noël approche à grands pas.

- Noel şimdi çok yakın.
- Noel artık çok yakın.

La fin du monde approche.

Dünyanın sonu geliyor.

Je suggère une approche différente.

Farklı bir yaklaşım öneriyorum.

L'ennemi approche de la ville.

Düşman, kente yaklaşıyor.

Cette approche a fonctionné auparavant.

Bu yaklaşım daha önce işe yaradı.

Noël approche, n'est-ce pas ?

Noel yakın, değil mi?

- Noël approche.
- Noël se rapproche.

Noel yaklaşıyor.

Il s'agit d'une approche globale.

Bu kapsamlı bir yaklaşımdır.

- Noël arrive bientôt.
- Noël approche.

Noel yakında.

Les jours raccourcissent comme l'hiver approche.

Kış yaklaşırken günler kısalır.

Nous sortons d'ici. La tempête approche.

Buradan gidiyoruz. Fırtına geliyor.

Puis-je suggérer une autre approche ?

Başka bir yaklaşım önerebilir miyim?

Le printemps approche à grands pas.

İlkbahar yakında geliyor.

Le chien gronda à notre approche.

Biz yaklaştığımızda köpek hırladı.

- Une tempête approche.
- Un orage arrive.

Fırtına yaklaşıyor.

La fin de l'hiver approche au Svalbard.

Svalbard'da kışın sonları.

Approche-toi et regarde bien cette image.

Daha yakına gel ve bu resme bir göz at.

Plus l'automne approche, plus les nuits s'allongent.

Sonbahar yaklaştıkça gece daha da uzun olur.

Quelle approche tente-t-on pour la capturer ?

Peki onu yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız?

Mon approche est étonnamment simple mais très effective.

Benim yaklaşımım inanılmaz derecede basit ama çok etkili.

Comme Noël approche, tout le monde en parle.

Noel geldiği için herkes onun hakkında konuşuyor.

L'été touche à sa fin et l'hiver approche.

Yaz kayboluyor ve kış yaklaşıyor.

Je suggère que nous prenions une nouvelle approche.

Yeni bir yaklaşım almamızı öneriyorum.

Un tsunami approche, alors soyez sur vos gardes.

Bir tsunami geliyor, bu yüzden tetikte olun.

Votre sentiment envers le sujet affecte directement votre approche.

Bu yüzden nasıl hissettiğiniz nasıl davranacağınızı direkt etkiliyor.

Ce vent est le signe d'une tempête qui approche.

Bu rüzgâr yaklaşan fırtınanın habercisi.

Avec Noël qui approche, je devrais faire quelques courses.

Noel çok yaklaştığı için biraz alışveriş yapmalıyım.

- Approche-toi un peu plus !
- Approchez-vous un peu plus !

Biraz daha yakına gel.

- Le mois approche de son terme.
- Le mois prend fin.

- Ay sona eriyor.
- Ayın sonu geliyor.

Il faut d'urgence une nouvelle approche pour traiter ce problème.

Bu sorunla ilgili yeni bir yaklaşıma acil bir ihtiyaç vardır.

En tant qu'humaniste, je crois en une approche proactive de la vie.

Bu yüzden, bir hümanist olarak, hayata karşı temkinli bir yaklaşıma inanıyorum.

L'examen universitaire le plus difficile de ma vie approche : mécanique des fluides.

Hayatımın en zor akademik sınavı geliyor. Akışkanlar mekaniği.

- Je suis horriblement occupé parce que la date limite de remise du rapport approche.
- Je suis horriblement occupée parce que la date limite de remise du rapport approche.

Korkunç derecede meşgulüm çünkü raporun verilme tarihi yakındır.

Réchauffement climatique est le tueur en série qui approche De nous chaque jour,

küresel ısınma yaklaşan seri katildir. Bizden her gün,

Pourquoi est-ce que tu as une approche si négative de la vie ?

Neden hayata böyle olumsuz bir yaklaşımın var?

Son approche pratique et humaine a gagné le respect et a donné des résultats.

Pratik ve insancıl yaklaşımı saygı kazandı ve sonuçlar getirdi.

Adoptant une approche plus managériale du commandement - bien que sa planification, son organisation et son

ve komuta için daha yönetimsel bir yaklaşım benimsediği gözlendi - planlaması, organizasyonu ve

Lorsque la mort approche, tout ce qu'on peut faire est de lentement ronger ses ongles.

Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.

Et son approche méthodique, maison par maison, ont assuré la victoire finale… à un prix élevé.

ve sistemli, ev ev yaklaşımı nihai zaferi… yüksek bir fiyata sağladı.

Mais chose étrange, plus on s'en approche, plus on se rend compte qu'il nous ressemble beaucoup.

Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.

Sa vision nocturne est sept fois supérieure à celle d'un cochon. Ils ignorent le danger qui approche.

Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.

A la première approche, nous n'étions pas familier. Nous avons appris à nous connaître avec le temps.

İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.

- Noël arrive bientôt, n'est-ce pas ?
- Noël approche, n'est-ce pas ?
- Noël, c'est pour bientôt, n'est-ce pas ?

Noel yakında, doğru mu?

Quelle approche tente-t-on pour la capturer ? Vous pensez que la meilleure chose à faire, c'est de laisser la lumière

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp