Examples of using "Appelle" in a sentence and their turkish translations:
Beni ara!
Polisi çağır!
- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!
Beni ara!
Bizi ara.
Bizi ara!
Tom her gece Mary'yi arar.
Arkadaşlarını çağır.
Para parayı çeker.
Yarın beni ara.
Bir doktor ara.
Babanı ara.
Karını ara.
Bir polis çağırın.
Onu yarın arayın.
Beni ara Ismaël.
- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!
Evi ara!
yardım çığlığı da atıyor.
Biri yardım istiyor.
Tom annesini arıyor.
Ara beni.
Bizi ara.
İsmail'i ara.
Yağmur yağarsa, beni ara.
Hemen bir doktor çağır.
Tom'u ara.
Hemşireyi çağır!
Ara.
Belediye başkanını ara.
ya da basitçe "alışma" dediğimiz psikolojik süreç üzerine kurdum.
Bu sebeple ona ''yer çekimsiz ortam'' diyoruz.
Bu da hem harekete geçmemiz için
Buna uzaktan cerrahi diyoruz.
Derhal Tom'u ara.
Beni bu numaradan ara.
Bill, bu gece beni ara.
Beni her zaman arayın.
Beni sonra ara, tamam mı?
Tom bize bir taksi çağırıyor.
Lütfen beni ara.
Bir ambulans çağırın.
Bu durumda, polis çağırın.
Lütfen bana Joe deyin.
Güvenliği ara!
Onlara ne denildiğini biliyor musun?
911'i arayın!
Polisi ara.
Bir tesisatçı çağırın.
Gittiğinde bize telefon et.
Hemen doktoru arayın.
Beni ara İsmail.
Bir taksi çağırın!
İyi yolculuklar! Paris'ten beni ara!
Ona rastladıktan sonra derhal beni ara.
Buna formal meditasyon denir.
dünyayı anlaşmaya çağırıyor
O, bir beyefendidir.
Oraya vardığında beni ara.
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
Bir bilim adamı dediğimiz odur.
Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.
6:30'da beni ara lütfen.
Tom ararsa ne yapmalıyım?
Yarın sabah altıda beni ara.
Tom, Mary'yi arada bir arar.
Sana verdiğim numarayı ara.
Sabah yedide beni ara.
Ona gerçek aşk denir.
Yarın dokuzda beni ara.
- Bu, tempura dediğimiz şeydir.
- Bu, tempura denilen şeydir.
Yardıma ihtiyacın olursa beni ara.
- Gelir gelmez bana telefon aç.
- Varınca haber ver.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Paris'te olduğun zaman beni ara.
Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir
ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.
Herkes küçük kediye Tora diyor.
O, sözde kültürlü bir insan.
Bu akşam beni arayın.
Bu akşam onlara telefon et.
Bana ihtiyacın olursa ara.
Gitmeye hazır olduğunda beni ara.
O, Tokyo'ya geldiğinde, seni hemen arayacağım.
Ona ne dendiğini bilmiyorum.
değeri farklılaşmış teklif olarak veya
Bu seferki psikolojide "ilkinleme" denen bir olayı kullanmakta.
Statik sağkalım denen şeyi deneyebiliriz.