Examples of using "Appelée" in a sentence and their turkish translations:
Onu aradım.
Onu aradın mı?
eşit alan haritası olarak bilinen Gall-Peters projeksiyonunu kullanabilirsiniz.
Eskiden "Asya'nın Balkanları'' olarak bilinen Güneydoğu Asya
Cambridge Analytica'yı inceliyordum.
Bana telefon ettin mi?
Bana ne dedin?
"Belkemiği şoku" dedikleri şeyden sonra
Rudolph Fentz isimli bir iş kartı, adresi
Ben aradığımda o dışardaydı.
Keçuvacada Bolivya'ya "Buliwya" denir.
Burmacada Burma'ya "Myanmar" denir.
Afrika'ya bir zamanlar Kara Kıta denirdi.
Yüz yıla bir asır denir.
Bu haritaya "Merkatör projeksiyonu" denir.
Ve bu tür yetiştiricilik ise
Bu heykel Sophia Wallace adlı bir sanatçının,
bak galileo'dan önce galile denilen o torpilliden önce
Annem beni aradı.
Onu aradım, ancak hat meşguldü.
Havaalanına vardığımda onu aradım.
Seni aradım.
Tom'un en iyi arkadaşı Jerry adında bir faredir.
Kiso Nehrine sık sık Japonya'nın Ren'i denir.
Niçin bana telefon etmedin?
Yani Anadolu bacıları adında bir teşkilat kuruldu
O dönemlerde asgari ücret diye bir uygulama yok
yarasaların vücuduna yerleşiyor. Bu duruma konakçılık deniyor
Beni arayan siz miydiniz?
O aradığında evimden çıkmak üzereydim.
aldığı uluslararası dengeler listesi adı verilen listeyle yapılan yarışmanın ışığında zafer
Rusya "Güvenli Selfie'ler" adında yeni bir kamu güvenliği kampanyası başlattı.
Bu şehre Japon Danimarkası denir.
Dün gece niçin beni aramadın?
Dün gece beni aradın mı?
Niçin dün gece beni aramadın.
Dünya yüzeyindeki herhangi bir muzun varlığını kesin olarak tehdit eden
Neden gecenin bir vakti beni aradınız?
Telefonunu evimde unuttuğunu söylemek için onu aradım ama o cevap vermedi.
Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya
Dün gece beni aradın mı?
Sen beni aradığında otelde zorla kayıt yaptırdım.