Examples of using "Parla" in a sentence and their turkish translations:
O, çocukça konuştu.
Tom sakince konuştu.
Tom Fransızca konuştu.
O, müzik hakkında konuştu.
Tom Fransızca konuştu.
Başka kimse konuşmadı.
Müşteri avukatla konuştu.
Adam alçak sesle konuştu.
Spiker İngilizce konuştu.
O, konuyu bana özel olarak anlattı.
Tom uykusunda konuştu.
O, yumuşak bir sesle konuştu.
O sadece Almanca konuştu.
O benimle İspanyolca konuştu.
Tom bütün gece konuştu.
O, benimle bir gülümseme ile konuştu.
Savunmasında hiç kimse konuşmadı.
Dan tacizci babası hakkında konuştu.
Kimse konuşmadı.
O kendi kendine konuştu.
Yaşlı adam benimle Fransızca konuştu.
O konuştuğunda, herkes sessiz oldu.
O terbiyesizce konuştu.
Oğlu hakkında övgü dolu sözler söyledi.
O, benimle bir gülümseme ile konuştu.
Tom çok fazla konuştu ve sırrı ağzından kaçırdı.
Hava atmak için benimle İngilizce konuştu.
Söylevci ingilizce konuşuyordu.
O bu konuda hiç konuşmadı.
Barış hakkında konuştu.
Tom Boston hakkında konuştu.
- Bu konudan hiç bahsetmedi.
- Bu konuya asla değinmedi.
Benimle zar zor konuştu.
Tom mikrofona konuştu.
O bana bundan bahsetti.
Bana ondan bahsetti.
O, sorun hakkında onunla konuştu.
Tom her zamankinden daha yüksek sesle konuştu.
Tom doktorlarla Fransızca konuştu.
John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
Tom konuştuğunda, onların hepsi sessiz kaldılar.
O, onun hakkında asla konuşmadı.
O tipik bir Teksaslı şivesi ile konuştu.
Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.