Examples of using "Tavaraa" in a sentence and their turkish translations:
Tom şeyler çalar.
Bakın, işte. Bu gayet iyi.
Orada burada bir kenara bırakılmış şeyleri toplamaya başladık.
Karen bitpazarında birçok şey aldı.
Bu depoda bir sürü tehlikeli şey var.
Benim dairem hiç kullanmadığım eşyalarla doludur.
Tom pazarlık ettiği şeyi almadı.
Ben genellikle kullanılmış eşya satın almam.
Tom'un bodrumu onun yıllardır kullanmadığı ve muhtemelen asla tekrar kullanmayacağı şeylerle doludur.