Examples of using "Tahdo" in a sentence and their turkish translations:
Ben yüzmek istemiyorum.
Okula gitmek istemiyorum.
Onu riske atmayacağım.
Hiç kimse benim ülkeme gitmek istemiyor.
Düşüncesiz bir şey yapmak istemiyorsun.
Bu gece tekrar spagetti istemiyorum.
Artık Boston'u ziyaret etmek istemiyorum.
Tanrım, bu yerinden oynamak istemiyor. Tanrım!
Beklemek istemiyorum.
Tom Mary'yi tekrar görmeyi hiç istemiyor.
- Tom'un benim yaptığım hatanın aynısını yapmasını istemem.
- Tom'un benim yaptığım aynı hataları yapmasını istemiyorum.
Ben okula gitmek istemiyorum.
Partiye gitmek istemiyor musun?
Tom'un Fransızca çalışma isteği yok.