Examples of using "Kouluun" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen okula git.
Okula bisikletle giderim.
- Ben metro ile okula gidiyorum.
- Okula metroyla giderim.
- Okula metroyla gidiyorum.
- Okula yürümek zorundayım.
- Okula yürümek zorundayım
Dün okula gelmedin.
Ben okula gitmek istemiyorum.
- O, okula yaya gider.
- Okula yayan gidiyor.
- Okula yürüyerek gider.
Tom okula bisikletle gider.
- Yedide okula giderim.
- Okula yedide gidiyorum.
- Okula yedide giderim.
Benimle okula kadar yürür müsün?
Biz okula gidiyoruz.
- Okula nasıl gidersin?
- Okula nasıl gidiyorsun?
Tom okula gitti.
Okula otobüs ile giderim.
Ramudu okula gitti.
- Okula gitmedim.
- Ben okula gitmedim.
Okula gitmek istiyorum.
- Okula genellikle yürüyerek giderim.
- Ben genellikle okula yürürüm.
- Mike okula otobüsle gider.
- Mike otobüsle okula gider.
- Her gün okula yürür musun?
- Okula her gün yürür müsün?
"Okula nasıl gidersin?" "Otobüs ile."
Okula gitmek istemiyorum.
Pazar günü okula gitmem.
O, okula nasıl gider?
- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.
Ben bugün okula gitmiyorum!
Tom benimle okula gitti.
Tom okula arabayla gitti.
- Okula her gün yürüyerek mi gelirsin?
- Okula her gün yayan mı gelirsin?
- Onlar okula gitmeliler.
- Okula gitmek zorundalar.
Dan kemanını okulda bıraktı.
Kuzu Mary'yi okula kadar izledi.
O, okula saat yedide gider.
Öğretmenimiz araba ile okula gelir.
Tom okula gitmedi.
Okula bisikletle gider.
O, okula gidiyordu.
- Tom okula yaya gider.
- Tom okula yayan gider.
Thame Okulu'nu Google Haritalar'da ziyaret edin
Tom çoğunlukla bisikletle okula gider.
- O, her zaman okula geç kalır.
- O her zaman okula geç gelir.
Çocuklar zaten okula gitti.
Yarın okula gitmek istemiyorum.
Hastalık beni okula gelmekten alıkoydu.
O sık sık okula geç gelir.
Az önce Tom'u okula gönderdim.
Tom bugün okulda olmayacak.
Tom bugün okula gelmedi.
Yarın okula gitmeyeceğim.
Tom okula giderken Mary'yle karşılaştı.
Tom okula hiç zamanında gitmez.
- Tom okula gitmek istemiyordu.
- Tom okula gitmek istemedi.
Tom okula gitmek için 07.30'da yola çıktı.
Bu sabah yüzümü yıkamadan okula gittim.
Pazar günü okula gitmek zorunda değilsin.
Okul sadece beş dakikalık yürüme mesafesindedir.
O, okula gitmiş olamaz.
Mary okula gitmekten kaçınmak için hasta gibi davrandı.
Artık okula gitmek istemiyor.
Bugün okula gitmek istemiyor.
Okula genellikle otobüsle gider.
Tom her gün çocukları okula götürür.
Dün neden okula gelmedin?
Tom tayfundan dolayı okula varamadı.
Tom genellikle Mary ile birlikte okula yürür.
Tom hasta olmasına rağmen okula gitmeyi planlıyor.
Saat yediye geliyor. Okula gitmemiz gerek.
Hasta olmasına rağmen, okula gitti.
- Ağır öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler çoğu kez okula gitmek istemezler.
- Tom genellikle okul için yaklaşık 7.30'da yola çıkar.
- Tom okula genellikle 7.30 civarında gider.
Tom bugün okula gitmek için yeterince iyi mi?
Gerçek bugün okula gitmememdir.
Tom hastaydı ve okul yerine evde kaldı.
Yarım saatte okula yürüyebilirim.
Yoğun saatlerde okula gitmek yorucu ve tatsızdır.
Okula geç kaldım.
Bu sabah sıcaklık sıfırın altındaydı ama okula bisikletle gittim.
Neden her zaman okula geç kalıyorsun?
Yağmur yağmadığında Tom hep okula yürüyerek gider.
- Tom ile okula gittim.
- Ben okula Tom'la gittim.
Tom ve Mary neredeyse her sabah birlikte okula gidiyorlar.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
John, bugün okula gitmek için yeteri kadar iyi değildir.
Tom Mary ile okula gitti.
Öğrenmek için her gün okula gider.
Tom hep sınıfta uyur. Sanki okula sadece uykusunu almaya geliyormuş gibidir.