Examples of using "Käydä" in a sentence and their turkish translations:
- Tuvalete gidebilir miyim.
- Tuvalete gidebilir miyim?
Hava soğuk. Kış uykusuna yatmak istiyorum.
Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.
New York ziyaret etmeye değer.
- Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
- Bazen Fransa'ya gitmek istiyorum.
Mary sinirlerime dokunuyor.
Erkekler tuvaletine gitmek zorundayım.
Bir duş almak zorundayım.
Umumi tuvalete gideceğim.
Tuvalete gitmeliyim.
O, saunaya gitmekten hoşlanır.
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Tom Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
Tom bir duş almak istedi.
- Bir gün o yeri ziyaret etmek isterim.
- O yeri bir gün ziyaret etmek istiyorum.
Bu neredeyse bizim de başımıza gelecekti.
Başka ülkeleri ziyaret edecek misiniz?
Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.
Yalnız başına balığa çıkmayı sever.
Her zaman Boston'u ziyaret etmek istedim.
Daha fazla çıkmalısın.
Bu geceki konsere katılmak istiyoruz.
Artık Boston'u ziyaret etmek istemiyorum.
Bu herkese olabilir.
Fırına giderdim.
Tom tek başına yürüyüş yapmayı sever.
O, amcasını ziyaret etmek niyetinde.
Bir gün oraya gitmeliyim.
Bir uzman görmem gerekiyor mu?
Tom Güney Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
Tom Kuzey Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
Gelecekte kırsal kesimi ziyaret etmemiz gerekir.
Önce hangi müzeyi ziyaret etmek istersin?
Ben sinemaya gitmeyi severim.
Vay canına, kayanın burası çok kayganmış.
Yurt dışına gitmek ister misin?
Tom dişçiye dün gitmeliydi.
Daha ayrıntılı olarak bunun üzerine tekrar gitmek istiyorum.
Duş almak istiyorum.
Seninle akşam yemeği yemek istiyorum.
Boston'u birlikte ziyaret etmek eğlenceli olmaz mı?
Gittikçe daha da dikkatsiz oluyoruz.
Her zaman başka bir gezegeni ziyaret etmek istemişimdir.
Hastalıktan dolayı seni dün arayamadım.
Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
Dün Bob'a bir şey olmuş olmalı.
Çocukken sıkça denizde yüzmeye giderdim.
Roma ziyaret etmeye değer bir şehirdir.
Geçen Pazar onu ziyaret etmeye niyetlendim.
Sizi ziyaret etmek istiyorum.
Tom, Bostonu ziyaret etmek istediğini söyledi.
Kaç kez dişçiye gitmek zorundasın?
Ziyaret etmek için Boston'dan daha ilginç yerler düşünebiliyorum.
Her zaman başka bir ülkeyi ziyaret etmek istemişimdir.
Bir diş hekimini ziyaret etmen gerekiyor.
Alışverişe gitmek zorundayım. Bir saat içinde döneceğim.
Bankaya gitmek zorundayım.
Ölmeden önce en azından bir defa daha Boston'a gitmek istiyorum.
Piknik için harika bir gün.
Sinemaya gitmeyi seviyorum.
Tom Boston'un ziyaret etmek için güzel bir yer olduğunu söyledi.
Tom'un Mary'yi havaalanından alabileceğini düşünüyor musun?
Köpeği gezdirir misin?
- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Banyoya gitmem gerekiyor.
- Tuvaleti kullanmak zorundayım.
eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.
Bu tam bir karmaşa ve benim sinirime dokunuyor.
Bir doktorla görüşsen iyi olur.
İşe gitmeyi sever misin?
Ona bir şey olmuş olabilir.
Ben hastayken beni ziyaret etmen büyük kibarlıktı.
Pazar günü kiliseye giderdim.
Ziyaret etmek için güzel bir ülke ama orada yaşamazdım.
Pasaportumun süresi dolmadan önce bir defa daha Avustralya'ya gitmek istiyorum.
Banyo yapacağım.
Ölmeden önce Boston'u en az bir kez daha ziyaret etmek istiyorum.
Dışarı çıkmayı seviyorum.
Benim banka ekstresi artık posta ile gelmiyor, ona ancak çevrim içi ulaşılabilir.
Seninle balığa çıkmak istiyorum.
Okula gitmeyi sever misin?
Disneyland gibi yerler banim için özellikle ilginç olmayabilir, ama bazen gitmek isteyebilirim.
Tom son kez kez Boston'dayken Mary'yi ziyaret etme şansı yoktu.
Paranın mutluluğu satın alamayacağını söyleyen her kimse, nereden alışveriş yapacağını bilmiyormuş.
Canım dışarı çıkmak istemiyor.
Canım bugün dışarı çıkmak istiyor.
Ben üniversitenin varlığı hakkında öğrendiğimden beri, ben oraya gitmek istedim.