Examples of using "Selviytyä" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a nasıl hayatta kalacağını öğretmeliyiz.
Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,
Onu 2.30'a kadar yapabileceğimizi düşündüm.
anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER